Ayşegül Ağur

 

Ayşegül AĞUR

 

Avukat, Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2022 Mezunu

Daha üniversite döneminden itibaren profesyonel kapasitesini arttırmak için yoğun bir şekilde çalışan Ayşegül; Anayasa Mahkemesi, İş Dünyası ve İnsan Hakları Derneği gibi kurumlarda stajlar gerçekleştirmiş, Geleceğin Kadın Liderleri/KAGİDER, İnsan Hakları Akademisi/Friedrich Naumann Foundation başta olmak üzere pek çok fellowship programı, BM Ekonomik ve Sosyal Haklar Komitesi Gençlik Forumu, AB tarafından desteklenen dijital dönüşüm eğitimi olan Herkes Dijital Sever/STGM gibi projeler, Swedish Research Institue in Istanbul (SRII) ve Jean Monnet Chair gibi kurumların düzenlediği yaz okulları vd. kabul almış; kurucu üyesi olduğu ve genel koordinatörlüğünü yürüttüğü ÇAÇAv (Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar) Gençlik İstanbul Ağı’nı temsilen bulunduğu National Democratic Institue Turkey’in Katılıyoruz programı kapsamında hazırladığı projeyi İstanbul’daki yerel belediyelere tanıtmış, yerel savunuculuk deneyimini BM eski Strateji ve Planlama Direktörü ile paylaşma şansı yakalamış ve topluluk adına Bilgi Üniversitesi Sosyal Kuluçka Programı’ndan kabul almış ve kapasite geliştirme sürecini yönetmiştir. Bunlara ek olarak Ayşegül çeşitli projeler kapsamında; Google, Jhonson & Jhonson Company, LCW gibi kurumlarda yönetici olarak çalışan kişilerden mentorlük ve koçluk desteği almıştır. Şu anda İstanbul Barosu’na bağlı olarak avukatlık yapmaktadır.

 

"Kendime sınır koymayı her zaman reddettim."

Merhabalar, ben Ayşegül. Bu yazıyı sizinle bir kahve içseydik, sohbetimiz nasıl olurdu ise o samimiyetle kaleme almak isterim. Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne 2018 yılında, ODTÜ'de (Sosyoloji bölümüne yerleşmiş bir öğrenciydim) hazırlık bölümünü başarıyla tamamladıktan sonra merkezi yerleştirme puanı ile yatay geçiş yaparak kaydoldum. ODTÜ'de geçirdiğim yılda sosyal sorumluluk projeleri yürüten bir öğrenci topluluğunda gönüllüydüm, arkeoloji topluluğunun etkinliklerine katılırdım ve kampüste düzenlenen konserler, sergiler vb. etkinlikleri takip ederdim.

Hukuk fakültesinin ilk yılı küçük bir şehirde üniversite okuduğum için sahip olmadığım imkanları düşünmekle geçip gitti. İkinci yıl ise neler yapabileceğime odaklanmaya karar verdim. Eğer yeterince dikkatli bakarsam, okulun tenis takımının seçmelerine girmek, Gençlik Merkezi'nde kodlamaya giriş dersleri almak, İngilizce konuşma kulübüne dahil olmak, kumaş boyama kursuna katılmak gibi ilgimi çekebilecek seçeneklerin olduğunu fark ettim ve saydıklarımın hepsine dahil oldum.

Daha sonra hiçbirimizin öngöremeyeceği bir şey oldu: pandemi! Bu süreçte ailemin yanına döndüm ve Covid-19 tedbirlerine sıkı sıkıya uyarak evde kalmaya başladım. Yeni normal, pek çok insan gibi beni de oldukça etkiledi, ancak bir şekilde öğrenmeye ve üretmeye devam etmem gerektiğini biliyordum. Duyuru grubuna dahil olduğum bir gençlik örgütlenmesinin çağrısıyla online gönüllülük ile tanıştım. ÇAÇAv Gençlik İstanbul Ağı'nın yeniden yapılanma sürecinde yer alıp eş-koordinatörlük görevini yürüttüm. Bu görevim sayesinde sivil alanın dinamiklerini daha yakından tanımaya başladım. Önce pek çok eğitime katıldım, daha sonraki süreçlerde ise proje ve programlardan kabul almaya başladık. Bu sayede pek çok beceri ve yeteneğimi geliştirme ve yeni insanlarla tanışma şansı yakaladım. Kendini geliştirmek ve gerçekleştirmek isteyen insanlardan oluşan bir çevre edinmeye başladım ve bu bence kişisel ve kariyer gelişimimiz için en olmazsa olmaz adımdır.

Sivil alanda gösterdiğim çaba, genç liderleri ve gençlik katılımını geliştirmek ve desteklemek isteyen pek çok programa da kabul almama zemin hazırladı. Üniversitenin son anına kadar tempomu düşürmeden çalışmalarımı sürdürmeye ve etki alanımı geliştirmeye gayret ettim. Hukuk fakültesindeyken avukatlık stajına dair çok fazla karamsar öykü duyuyorduk, ancak ben kendime sınır koymayı her zaman reddettim.

Mezun olduktan sonra ilk iş deneyimimde UNDP, UNICEF gibi BM alt kuruluşları ile Oxford Üniversitesi gibi dünyaca ünlü kurumlarla paydaşlık yürüten Minerva BHR'da stajyer avukat olarak başladım. Daha sonra stajımın geri kalan kısmını bir hukuk bürosunda sürdürmek istedim ve bu süreçte onlarca görüşme yaptım. Görüşme yaptığım kurumlar arasında akademide hemen herkesin tanıdığı hocalar ile İstanbul Barosu yönetim kurulunda yer alan avukatların ofislerinden, özel şirketlerin hukuk departmanlarına kadar pek çok farklı kurum yer aldı. Bazı görüşmelerim çok güzel geçti, ancak benim staja yaklaşımım ile kurumların yaklaşımı, özellikle de emek-değer perspektifinde uyuşmadı. Bazı görüşmelerde ise kurumların stajyer avukatın emeğine gerçek bir değer biçtiklerini gördüm ancak biraz daha soruşturunca kurumun kültürünün farklı konularda benim arzu ettiğim gibi olmadığını gördüm. Elbette, bazı görüşmeler ise her anlamda gerçek bir kabus gibiydi. Gerçekten umutsuzluğa düştüğüm zamanlar da oldu, ancak içten içe kendime güvenmeye ve şimdiye kadar kendimi geliştirmek için verdiğim emeğin bir gün karşılığını vereceğine inanmaya devam ettim. Şu anda her gün yeni bir şeyler öğrendiğim, işe keyifle gittiğim ve tam olarak mezun olunca çalışmayı hayal ettiğim gibi bir ekibin parçasıyım.

İyi ki daha azıyla yetinmemişim, iyi ki kök salmayacağımı hissettiğim kurumlarda kalmamışım ve ayrılma cesaretini gösterebilmişim. Dilerim hem üniversite hayatınız, hem de mezun olduktan sonrasında her şey gönlünüzce olur. Yeter ki istemeyi ve daha fazlasını hayal etmeyi bilelim, kendimize sınır koymayı her zaman reddedelim!

Saygılarımla,
Ayşegül Ağur

 

Sosyal Medya Hesapları:

LinkedIn: https://www.linkedin.com/in/aysegul-agur/

Instagram: https://www.instagram.com/aysegulagur/